Sen anlat istersen ORUL'u.
Ben anlatınca böyle değil diyorlar.
Süyyüklerinde pir dizili evleri.
Yaşlanıyorum tarlaların içindeki erik gölgesinde.
Tozunda kirleniyor kirpiklerim.
Benim görüşlerim ile kim yaşayabilir?
Kime anlattın? Kime bahsettin köyünden.
Kim bilebilir sancılarımızı,yaşadıklarımızı.
Ben ki kazıdım tarihin en koyu sayfalarını.
Ellerimle topladım yıldızları Hüyyüğün burçlarında.
Sonra fırtınalı bir hayat..
Dünya'nın ırmakları verebilir mi?
Size derebağ'da balık tutmanın keyfini?
Aydınlık,huzur bir ilahi serinlik Çınar altında.
Oysa halkın gözü o yerin Suyunda.
Kanı ılgıt ılgıt akan kamışların,
Dallarına kuşların konduğu o yaşlı çınar'ın.
Gözlerim.
Ne güzel bakıyor köyüme.
Gözlerimde bögürtlen,fıstık..
Avuçlarımda nar.
Arıklarından ayaklarını çıplatıp gelen çocuklar.
Sevinçle kıpırdatır yaprakları Ali pınarının serinligi.
Zehir çiçeklerinin kokusu sarar kasabanın girişini.
Gözlerim.
Neden güzel bakar ORUL'a.
Arkadaşlarım var benim küflenmez dostluklar.
Her sokagında başka bir anım.
Çünkü göbek bağıyla bağlıyız toprağa.
Kömür odun tezek kokusunda gözlerim sulanır.
Kalbim uyanır gök gürültüsünde lekelerden kurtulur
Düşüncelerim berrak..
Uykumun rengi yayılır dünya'ya.
Dam'da yıldızların altında..
Uykum firari çünkü hovarda,şafakların ötesinde.
Yaşamak güzeldir ORUL'da.
Kapılıbostan içlerinde gülle oynamak,
Çınar'da uçurtma,Harman yerinde top..
Unutma pazar önünü.
Yaşamak bir başına bu renge bürünmez.
Birlik olup beraber olmak gerek..
''Ölümden korkup da sonunu sayan,
''Gömülmez bu toprağa..

Ahmet Akar
Kayıt Tarihi : 15.4.2018 08:34:00